Bayram Çadırı, Çadır Show’a dönüşmesin

Kurban Bayramına 2 gün kaldı. Ve son birkaç yıldır olduğu gibi bu bayramda da Rize protokolü, Cumhuriyet Meydanı’nda kurulan Bayram Çadırında halka bayramlaşacak.

Bayramın ikinci gününde gerçekleştirilecek olan bayramlaşma programı, Rize protokolü için de büyük bir kolaylık oldu. Her bayram protokoller arası bayram ziyaretleri hem fazla zaman alıyor, hem de yerel basına aynı türde fazladan ziyaret haberi yapma imkanı doğuruyordu.

Rize Valiliği ve Rize Belediyesi tarafından ortaklaşa düzenlenen Bayram Çadırında bayramlaşma programı ise tüm protokolü tek bir çatı altında toplayarak hem kendi aralarında, hem de halkla bayramlaşma olayını daha da pratikleştiriyor; daha samimi, daha sıcak bir ortam yaratıyor.

Ancak her bayramda yaşanan bir konu dikkatimden kaçmadı. Kaldı ki bu konuda rahatsız olan bazı sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin olduğunu da yaptığımız sohbetlerde görmüş oldum. İşimiz sadece oradaki bayramlaşma havasını habere taşımak olsa da, protokoldeki düzensizliğe ve adeta belli bir grubun show’una dönüştüğü izlenimine dikkat etmemek mümkün değil.

Elbette Rizeli bir Başbakan’ın bulunduğu iktidar partisinin protokolde yer almasından doğal hiçbir şey olamaz. Ancak Kadın Kollarından, Gençlik Kollarına kadar birden fazla temsilcinin orada yer alması, hatta “Erken gelen sırayı kapar” mantığıyla protokolde yerlerini alarak bazı sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile siyasi parti temsilcilerine yer bırakılmaması, bayramlaşma çadırının işlevine gölge düşürüyor.

Mantık güzel, ancak uygulamadaki eksiklikler, o güzel havayı AK Parti atmosferine büründürüyor. Oysaki böyle güzel bir organizasyonda amaç Rize Protokolü ile halkın bayramlaşmasına vesile olmaksa, sadece Protokol temsilcilerinin yerlerinde bulunmaları daha mantıklı geliyor bana.

Böylece hem ayrım yapılmamış olur, hem de çadırda amacına uygun bir program ifa edilmiş olur.

Benim tavsiyem; Bayram Çadırındaki protokol bölümünde sadece İl Protokolü, Sivil Toplum Kuruluşu ve siyasi parti temsilcileri bulunursa, protokol sırasındaki karmaşık görüntü ortadan kalktığı gibi, belli bir grubun fazladan protokol sırası işgal etmesinin önüne geçilmiş olur.

Ayrıca protokol sırasında hangi kurum ve kişilerin bulunacağı da isimlerle yazılırsa, “Erken gelen sırayı kapar” durumu da ortadan kaldırılmış olur. Böylece daha düzenli, daha güzel, amacına uygun ve herhangi bir grubu rahatsız edici durumlar da ortadan kalkmış olur.

Halk ya da bazı sivil toplum kuruluşu, siyasi parti yandaşları oraya il protokolünün yanı sıra kendi başkanı ya da temsilcisiyle de bayramlaşmak için geliyor. Ancak o kişileri protokolde görememesi, ya da protokolde olması gerektiği halde yer bulamadığından protokol dışında kalması “Çadır Show” deyimimi güçlendiriyor.

Bayramlaşmanın unsurlarından biri de tokalaşmayken, protokol arkasında durup yer işgal ederek istediğiyle tokalaşan, istemediğiyle tokalaşmayan protokolden sayılmayacak kişiler de gözlerden kaçmadığı gibi, “Onların orada ne işi var” düşüncesini daha fazla hakim kılıyor.

Velhasıl-ı kelam, bugüne kadar çadırlarda gözlemlediklerim ve bence yanlış olan bu tür davranışların önüne geçmek için organizasyonu yapan kurumların bu konulara dikkat etmesi, sadece belli bir kesimin bayramlaşması şeklinde algılara sebep olmadan herkesi kucaklayan bir atmosferin yaratılması lazım. Bunun yolu da öncelikle protokolden geçiyor.

Protokolde sadece olması gerekenler olduğu takdirde, gelen her kesimden vatandaşın temsilcisini bulabileceği şekilde isimli halde kurulacak bir düzen, bundan sonra o çadırın daha da dolu olmasına sebep olacaktır. Herkesin hayırlı bir bayram geçirmesi dileğiyle…

3 Kasım Perşembe (NABIZ Gazetesi 146. Sayı)

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir