Önceki yazımda telefon ve elektrik faturalarına dikkat edip karşılığını alamadığımız fazladan ödediğimiz ya da haksız olduğunu düşündüğümüz ücretlendirmelerde itiraz etmemiz gerektiğini ve hakkımızı savunmamız gerektiğini belirtmiştim.
Bu yazımda da yaşadığım bir başka olayı sizlerle paylaşmak istiyorum…
Eylül ayında gelen 109 liralık Vodafone faturam canımı sıkınca nedenini araştırayım dedim ve 58 liralık bir internet ücretlendirmesinin yansıdığını gördüm. Hani arada facebook’a cepten bağlandık ama onun da ücretsiz olduğu belirtilirken 58 lira da neyin nesi?
Meğer benim telefon kendi kendine internete giriyormuş.
Yine Vodafone’dan aldığım, Vodafone 945 marka cep telefonu meğer 24 saat boyunca canı sıkıldıkça internete girip yükleme yapıyormuş. Hem de bu yüklemeler öyle aralıklarla gerçekleşiyor ki akıl almaz bir şey.
Faturamda her gün 24 saat boyunca yeri geldi 10 dakika, yeri geldi 20 dakika arayla internete girilmiş. Gecenin 2’sinde, sabahın 5’inde, 6’sında, 7’sinde…
Yani 24 saat uyumamış görünüyorum faturaya bakılırsa…
Google’dan bir araştırma yaptığımda ise aynı cep telefonuna sahip olup, aynı sorundan şikayet eden onlarca mağdurun forumlardaki şikayetlerini ve çözüm taleplerini gördüm.
Ben de müşteri hizmetlerini arayarak elbette ki fazladan yansıtılan ve 24 ay taahhütlü sattıkları telefonlarının keyfi ücretlendirmesine itiraz ettim. Ayrıca GPRS, 3G ve bilumum internet hizmetlerimi de kapattırdım.
3 gün sonra Vodafone’dan telefonuma gelen mesajda ücretlendirmede herhangi bir anormallik olmadığı ve itirazımın kabul edilmediği belirtiliyordu.
Yani evet ben 24 saat boyunca uyumuyor, sürekli internete giriyordum.
Tabii bir kez daha itiraz ettim ve bu itirazıma yine cep telefonuma gelen olumlu bir mesaj aldım.
Geçen ayki faturamda 17 liralık bir internet ücretiyle daha karşılaştım. Hadi servisi kapattırdığım süre zarfında gelen ücrettir deyip tekrar arama gereği duymadım ancak son gelen faturamda da 7 liralık bir internet ücreti görünce dellendim.
İnternet hizmetimi kapattırdığım halde bu ücret nereden yansıdı?
Hemen müşteri hizmetlerine bağlandım. Karşımdaki temsilci, internet ayarlarımı telefonla arayarak açtırdığımı söyledi.
Zaten kapattırdığım bir servisi yeniden neden açtırayım ki, faturamda o ücretleri görmekten rahatsız olduğum halde?
Daha önceki itirazımı da dile getirerek ve servisin tarafımdan açılmadığının ispatını talep ederek sürdürdüğüm konuşmamızın ardından temsilci 20 liralık daha bir ücret iadesini daha gerçekleştirmiş oldu.
Önceki itirazımdan da 40 lira iade sağlanacağını ve toplamda 60 liranın bir sonraki fatura ya da faturalarımdan düşüleceğini belirttiler ve mutlu son…
Gerçi artık o hattımı, o telefonla kullanmıyorum ne olur ne olmaz diye. Diğer hattımı o telefona takarak, olası bir internet girdisinin önüne geçmiş durumdayım.
Ayda sabit 30 lira, 40 lira, 50 lira ödeyin, başka bir şey ödemeyin diyorlar ama işte bu gibi durumlarda aboneleri nasıl soyacaklarının yolunu buluyorlar.
Sattıkları kendi markalı telefonları sürekli internete bağlanıp indirme yapıyorsa abonenin ne günahı var? Neden kullanmadığı bir hizmetin ücretini ödesin?
İşte bu yüzden dikkatli olmamız lazım. Fazladan yansıyan 3 lira 5 lira 10 lira ne olursa olsun itiraz hakkımızı kullanmalıyız, gerekirse tüketici haklarına başvurmalıyız.
“Müşteri her zaman haklıdır, müşteri velinimetimizdir” kuralları bu tür kuruluşlar için geçerli değil. Kendilerini haklı konuma sokmak için bir çok bahaneleri hazır ve her temsilcinin en çok dillendirdiği şey de; “Sistemimiz kabul etmiyor, sistemimizde mümkün değil, sistemimiz şöyle, sistemimiz böyle”…
Türk Telekom ve TTnet
2 gün önceki yazımda bahsettiğim Yeniköy Mahallesi’nde yaşanan 3 günlük hat kopması nedeniyle hizmet kullanılamaması konusuna sıcağı sıcağına bir gelişmeyi de dün gece yaşadım.
4. gün yani pazartesi günü hatlar bağlandı. Ancak internetim açılmadı. Yine temsilciler sistemsel bahanelerini uydurunca aboneliğimi iptal ettirmeye karar verdim.
Salı günü iptal için müdürlüğe gittim ama vazgeçirildim ve 2 saat içinde hattımın açılacağını söylediler.
Gece 2 gibi eve geldiğimde bir de baktım internet yine açılmamış.
Müşteri hizmetleri her zamanki klasik söylemlerini sıralayıp, “Talebinizi alıyorum en kısa zamanda hattınızın açılmasını ve aciliyetini bildiriyorum” dedi.
Aradan 1 saat geçti ama açılan bir şey yok. Yine aradım bu kez başka bir temsilci… Aynı şeyleri ona da söyledim. Beyefendi artık konuşmamız esnasında ne yaptıysa hattı açtı.
Gecenin 03:20’sinde internetimize kavuştuk ama aboneliğimi de iptal ettirmediğime binlerce kez pişman oldum.
Demem o ki, bu kurumlara bağımlı olduğumuz müddetçe haklı hep onlar… Sesimizi çıkarmadığımız müddetçe de cebinden her zaman daha fazla para çıkan da bizler…
24 Kasım Perşembe (NABIZ Gazetesi 161. Sayı)