Yeni Oluşum: DP-ANAP

Anavatan Partisi, 31 Ekim 2009 tarihinde Ankara Atatürk Spor Salonu’nda yapılan 10. Olağan Büyük Kongresi ile kendisini feshederek, yine aynı salonda 6. Olağanüstü Kongresi’ni yapan Demokrat Parti çatısı altına girdi.

Artık yepyeni bir oluşumun temelleri de böylece atılmış oldu. Yeni oluşum deniyor da, şu ana kadar “Yeni” diyebileceğimiz birşey yok ortada. İlerleyen zamanlarda oluşumla ilgili gelişmeler yansıyacaktır gündeme. Ancak geçmişteki birleşmelere bakarsak, bu oluşum ne şekilde başarılı olacak tartışılır.

En yakın örneğini 1994 yılında Sosyal Demokrat Halkçı Parti (SHP) ile Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) arasında yaşadık. Erdal İnönü genel başkanlığındaki SHP, 1991 Genel Seçimleri’nde % 20.75 oy oranı ve 5.066.571 oy ile 3. parti konumundayken CHP ilk 6 parti arasına girememişti. 1994 Yerel Seçimleri’nde ise Murat Karayalçın başkanlığındaki SHP % 16.70 oy oranı ve 3.314.848 oy alırken, CHP % 4.7 oy oranı ve 865.056 oy almıştı.

Genel seçimlerde SHP 5.066.571 oya sahip olurken, 1994 Yerel Seçimleri’nde SHP+CHP oyları toplamı 4.179.904 şeklindeydi. 18 Şubat 1995 yılında olağanüstü toplanarak kendisini fesheden SHP, CHP kanatları altına girdi. Ancak tavanda yapılan bu birleşme, tabanı ilgilendirmedi. 14 Aralık 1995 tarihinde yapılan Genel Seçime SHP ile birleşmiş halde giren CHP, % 10.7 oy oranı ve 3.011.076 oy ile birleşmenin pek bir faydasını göremedi.

Her seçimde biraz daha kan kaybeden ANAP ve DYP-DP, birleşme sonrasında, toplamda 1991 seçimlerinde olduğu gibi % 51, yada 1995 seçimlerinde olduğu gibi % 38, yada 1999 seçimlerinde olduğu gibi % 25, yada 2002 seçimlerinde olduğu gibi % 14 oy oranına erişebilir mi? Demokrat Parti ismini aldıktan sonra katıldığı ilk seçim olan 2007’de % 5.42 oy oranı alan DP, ANAP şırıngası ile canlanacak mı? İşte bu soruların cevaplarını önümüzdeki seçimde göreceğiz. Hüsamettin Cindoruk başkanlığında, bu ihtimalleri zor görüyorum. Peki genel başkanlığa yeni kan olarak seçilecek isim kim olacak? Türkiye’yi yeniden birleştirebilecek mi? Şu an Ergenekon Davası nedeniyle hapiste bulunan Rizeli Mehmet Haberal’ın genel başkanlığa düşünüldüğü kulaklara gelen söylentiler arasında. Mesut Yılmaz, genel başkanlık yarışında olmayacağını daha önce belirtmişti.

Neyse Mesut Yılmaz demişken, DP-ANAP birleşmesinin Rize ayağı da önem teşkil ediyor. Kanaatimce, Yeni oluşum süreci, Rize’de sancılı geçeceğe benziyor. Şuanda 2 il başkanlı şekilde yönetim devam ediyor ancak, il ve ilçe başkanlıkları için yapılacak kongrelerle tek isimler seçilecek. Peki bu isim hangi taraftan olacak? Şuan ortalık güllük gülistanlık görünse de, özellikle il başkanlığı yarışında DP tarafı ile ANAP’ın Muharrem Yardımcı’lı yenilikçi tarafı ve Mustafa Mataracı’lı gelenekçi tarafı arasında kıyasıya bir çekişme yaşanacaktır. Mesut Yılmaz faktörünü de unutmamak lazım.

Genel seçimleri göz önüne aldığımızda, 1991 seçimlerinde Rize’de ANAP-DYP oy oranı toplamı % 68, 1995 seçimlerinde % 65, 1999 seçimlerinde % 53, 2002 seçimlerinde ise % 35 iken, 2007 seçimlerinde bağımsız şekilde yarışan Mesut Yılmaz ile birlikte DP oylarının toplam oranı % 25.

Türkiye genelinde olsun, Rize genelinde olsun yeni oluşumlu DP’nin nasıl bir sonuç elde edeceğini göreceğiz. En önemlisi Yeni Oluşum, ne kadar yeni olacak bunu göreceğiz.

Dilerim, Rize’de de yeniliklere kapı açar bu oluşum. Ancak, umarım bu oluşumun Rize ayağını oluşturacak kilometre taşları, sözlerinin eri, güvenilir, toplulukları peşlerinden sürükleyebilecek kişiler olurlar.

Ve dilerim bu yeni oluşum, birkaç kişinin hakkını savunamayan, ama binlerce kişinin hakkının savunuculuğunu üstlenmeye çalışanların yeri olmaz.

17 Kasım 2009

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir