Amatörün, emekleri sömürülenleri

2 yıldır takip ettiğim Rize Amatör Liglerinde bugüne kadar gördüklerim, duyduklarım ve yaşadıklarımla bir hayli bilgi birikimi ve donanıma sahip olduğumu düşünüyorum.

Bana göre Rize Amatör Liglerinde canla başla mücadele edenlerin sayısı çok az ve kimisi sadece bu ligler üzerinden kaymak yemekle ilgileniyor.

Ama en çok olan, sahada mücadele eden genç sporculara oluyor.

Çoğu kulübünden para almadan, ama kulübü için sahada canla başla mücadele ederek futbolcu olabilme hedefiyle koşturuyor.

O futbolculara gerçek manada değer verildiğini, onların gelişiminin, geleceğinin düşünüldüğünü pek sanmıyorum. (Tabii bu lafım tüm kulüpleri ve yöneticilerini kapsamıyor elbette)

Genel ifadeler hep aynı; “Amacımız gençlerimizin kötü alışkanlıklardan uzak durmasını sağlamak, spora özendirmek, gelişimlerine katkıda bulunmak” vesaire vesaire…

Bu gençleri kötü alışkanlıklardan uzak tutmaya çalışırken, spora yönlendirmeye çalışırken, onlara sistemli bir çalışma programı sunan, doğru düzgün bir idman programı sunan, yediğiyle içtiğiyle ilgilenen, gerçek manada bir sporcu olabilmeleri adına, Rize Amatöründen çıkıp başka takımlarda boy gösterebilecek konuma gelebilmeleri adına emek sarf eden kaç kulüp var Rize’de?

Ya da Rize Amatöründen her yıl kaç tane futbolcu il dışına transfer olabiliyor, ya da bir üst ligde top koşturuyor, ya da Çaykur Rizespor’a geçebiliyor?

Yöneticiler takımlarının başarılarında o futbolcuların yanında olurken, başarılı sonuçlarda gurur duyup kendi havalarını atarken, mağlubiyetlerinde yanlarında oluyorlar mı?

O yüzden bana göre bu ligin asıl sömürülenleri futbolculardır.

Önceki gün 1. Amatör Küme Play-Off Grubunda Hamzabeyspor ile 4. Hafta karşılaşmasına çıkan Güneysusporlu futbolcuların yaptığı eylem gayet haklı ve bu ligdeki futbolcuların sorunlarına dikkat çekilmesi gereken bir noktaydı.

Sorun sadece Güneysuspor’da değil, bir çok takımda mevcut. Sorun sadece futbolcuların primlerini alamamaları değil, futbolcu yerine konulmamalarından da kaynaklanıyor.

İkizderesporlu futbolcular da primlerini alamıyor. O takımda da lig bitimine doğru yaprak dökümleri yaşandı. Bu ligde doğru düzgün para alan sporcu sayısı zaten az. Çoğu hiçbir ücret almadan yukarıda da belirttiğim gibi gelecek hayalleri için koşturuyorlar.

Güneysusporlu futbolcuların yaptığı eylem 2 maç primi alamamalarından kaynaklanmıyordu. Oradaki sorun daha da fazla ve Başbakan’ın ilçesinin takımı olması nedeniyle de gayet yerinde bir nokta atışıyla seslerini duyurmaya çalıştılar.

Ama ne oldu? Takımın antrenörü ve sporcularla yollar ayrıldı.

Ben de Güneysuluyum. Ortada bir haksızlık varken buna sessiz kalamazdık.

Gerek takım kaptanı, gerek Başkan Ahmet Minder açıklamalarında ortada bir provakasyon olduğunu ve takımın hiçbir sorunu olmadığını, diğer futbolcuların da kandırıldıklarını söylüyorlar.

Diğer dediği futbolcular zaten genç sporcular, seslerini çıkartamayan, abilerinin, büyüklerinin lafını dinleyen sporcular. Ve de en fazla gelecek için hayal kuran sporcular.

Başbakanımız Güneysuspor’a gerçekten süper tesisler yaptırdı. Ve bu takımın sporcu yetiştirmesini istedi.

Peki bu tesisleri kimler kullanıyor?

Sayın Başkan Ahmet Minder’in tesislerde bir odası olduğunu bilmeyen yok.

Sporcuların hiç biri kendileri için yapılan bu tesislerde kalmıyor. Tesislerdeki imkanlardan yararlandırılmıyor.

Seslerini çıkartmaya çalıştıklarında da 2 gün tesisleri kullanma izni verildi onlara. Soğuk su altında duş almalarını da geçiyorum. Tesislerin vatandaşlara kullandırılıp aidat alındığı kısmını da geçiyorum.

O tesisler kim için yapıldı? Neden tesislerden asıl sahipleri olan sporcular yararlandırılmıyor? Bu kadar sporcu yalan mı söylüyor? Sakatlanan sporcuların sağlıklarıyla ilgileniliyor mu?

Hadi çıban başı diye düşünülen 5 kişi ile yollar ayrıldı, tüm bu sorunlar çözülecek mi?

Dedim ya bu sorunlar sadece Güneysuspor’un sorunu değil, bu Rize’deki tüm Amatör lig takımlarının sorunudur.

Sporcu sesini çıkartmasın, herşeye boyun eğsin, para da alsa, almasa da, imkansızlıklar içinde de olsa çıkıp o sahada mücadele etsin, takımını şampiyon yapmaya çalışsın, alınan sonuçlarda da yöneticiler gururlansın.

Allah aşkına 2 yıldır Ekrem Orhon Stadında takımını izlemeye gelen doğru düzgün yöneticiyle karşılaşmış değilim.

Ama plaket verilmeye kalkıldığında ilk Onlara plaket verilir, spora ve sporcuya verdikleri desteklerden dolayı.

Takım bir başarı elde etse, yine Onlar ziyaret edilir makamlarında…

Oysa tam tersi olması gerekmiyor mu?

Eğer 2 yıldır 53habermerkezi.net internet sitemde ve yaklaşık 1 yıldır NABIZ Gazetesi’nde Rize Amatörü’nün haberlerini önemseyerek yapıyorsak, o ligin gerçek emekçileri olan futbolcular için yapıyoruz. Ve onlar için yapmaya da devam edeceğiz.

En azından haberleri yapılarak önemsendiklerini hissetsinler. Maçtan fotoğraflarını gördüklerinde mutlu olsunlar.

Gazetemize abone olup 3 ay sonra abone ücretini bile “Haberim yok” diyerek ödemeyen kulüpler ve yöneticiler olduğu halde biz yine o kulüplerin haberini yapıyorsak, bilsinler ki sadece takımlarındaki futbolcular için yapıyoruz.

“Bu ligin gerçek emekçileri futbolculardır” dedimse de, “Asıl sömürülenler” olmalarına rağmen onları o gözle görmeyip önemseyen hakeminden, antrenörüne, ASKF ve TÜFAD içinde yer alan diğer gerçek emekçilere de teşekkür ederiz.

12 Nisan 2012 Perşembe (NABIZ Gazetesi 280. Sayı)

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir